Ana içeriğe atla

KİMSİN LAN BEN ~ BERKAN ÜRGEN



       

          2014 Mayısın da İzdiham yayınlarından çıkmış olan, genç bir yazarın ilk kitabı ''Kimsin Lan Ben''. Yazmanın; onun cinnetinin lisanı olduğunu söyleyen Ürgen eserinde yer verdiği kinaye ve ironilerle oldukça marjinal bir hava katmış kitaba. Okuyana sesli bir biçim de ''vayyy'' dedirtecek öyle cümleleri var ki bunlar kitabın bir kaç yerin de yazarın tekrara düşmüş olduğu gerçeğini gözardı ettiriyor. Eserde aynı zamanda yazarın İzdiham dergisinde yayınlanmış olan birkaç şiir ve yazı dizisine de yer verilmiş. 

         ''Hanım, Çabuk Başarısızlıklarımı Hazırla, Tekrar Yola Çıkıyorum'' başlıklı yazısı beğendiklerim arasında. Kitabı okurken güzel zaman geçireceğinize inanıyorum. Yeni bir kitap hazırlığı var mı bilmiyorum ama ikinci bir kitabın Berkan Ürgen 'e  yakışacağı kanaatindeyim.







                   Burası kim?
                   Benim adım kim?
                   Ben neresiyim?
                   Katilim kim?
                   Kimsin lan ben?
                   Ah be!
                   Cinnet senin ayaklarının altındadır.
                   Bunlar var ya, şarkılarımın arasına ayakkabı ile girdiler.
                   Bunlar var ya, neyse.
                   Neden mi gözü açık uyuyorum?
                   Çünkü bütün rüyaları ezberledim.
                   Neden mi, gözü kapalı seviyorum?
                   Çünkü bütün ihanetleri ezberledim.
                   Neden mi, gözü kapalı büyüyorum?
                   Çünkü bütün çocukluğumu ezberledim.
                   Neden mi, bu kadar karışık yazıyorum?
                   Çünkü bütün şiirleri ezberledim.
                   Ah be!
                  Cinnet, senin ayaklarının altıdır.
                  Ah be!
                  Cinnet benim, ayaklarının altı senin olsun.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BRAVE - Disney PİXAR (2012)

"Kaderimiz içimizde yaşıyor, onu görecek kadar cesur olmamız yeter…" Vizyona girdikten 6 yıl sonra nihayet Brave’i dün gece izledim. Brave, Pixar animasyonlarının o alışık olduğumuz orijinal hikayelerden biraz uzak. Bu durum, vizyona girdiği 2012 yılında Wall-e, Up gibi mükemmel yapıtlar görmüş olan izleyiciyi bir nebze hayal kırıklığına uğratmış olsa da, sonraki yıllarda Big Hero, Zootopia ve benim favorim Boss Baby ile sarsılan imajını yeniden toparladı. Aslında Brave hikâye bazında istenileni karşılayamamış olsa da– bu fikir daha önce çıtanın çok yükseklere çıkmış olmasından da kaynaklanıyor olabilir- teknik anlamda kusursuz. Karakterler, karakterlerin zamana göre değişimleri, mekanlar, sesler… tamamıyla özenle işlenmiş. Bu anlamda animasyon tam bir görsel şölen tadında… Brave’in hikayesi, Prenses Merida'nın kendi kaderini yazmaya karar vermesiyle başlıyor. Ancak Merida'nın bu kararı annesi Kraliçe Elinor

SİVASTOPOL - TOLSTOY ft. AHMET KAYA

Sivastopol önünde yıkık minare,  Düşman dedikleri gelmez imane  Erenler geliyor bize imdade  Aman da kaptan paşa emir ver bize  Sılada nişanlımız duacı size. 🎶🎵 İlk kez dinlediğimde kulağıma çok hoş gelmişti bu marş.. Ama asıl bağımlılığı Ahmet Kaya ’dan dinledikten sonra kazandım. O zamanlar “Sivastopol” hakkında hiçbir fikrim olmamasına rağmen araştırma ihtiyacı da hissetmemiştim çünkü daha çok merakımı cezbeden bir şey vardı ki, o da; Ahmet Kaya’nın bir Mehter Marşını seslendiriyor oluşuydu… O zamanlar daha sonra üzerinde düşünmek üzere aklımın odalarından birine kaldırmışım bu şaşkınlığı. Ta ki .. O güne kadar…. Bir kitapçıda dolaşırken Dünya Klasikleri reyonunda Sivastopol ismini görünce aniden odaklandım kitaba. Sonrası da Ahmet Kaya, Sivastopol, Tolstoy ve Mehter Marşı arasında şemalar oluşturmaya çalışan karışık bir kafa.. Kitabı okuyunca çıktı tabi işin aslı ortaya. Meğer bu Sivastopol şimdik

SEYİT AHMET ARVASİ ~ TÜRK - İSLAM ÜLKÜSÜ 1

Resim yazısı ekle İçerisinde bulunduğu toplum, bu toplumun gündemi insan hayatı üzerinde ufak ya da büyük bir çok etki oluşturur. Konuştuğu konudan tutun da okuduğu kitaba kadar pek çok alanda insanı etkiler, yönlendirir. Ülkemizde ve dünyada yaşanan sosyo-politik meselelerde giderek yaygınlaşan milliyetçi kadroların etkinliği de temel duruşumuz İslam'da milliyetçiliğin yeri nedir ? diye düşünmeye sevk etti beni. Bir yerden başlamak için kavramları özelleştirdiğimde ise Türk - İslam, Türk - İslam deyince Arvasi çıktı karşıma. Kitaba gelecek olursak yazar, Türk- İslam fikriyatının sosyolojik bakış acısını anlatmış genel olarak kitapta. Dine, insanlara, milletlere, devletlere,sosyal sınıflara... karşı Türk - İslam ülkücülerini duruşlarının ve bakış açılarının nasıl olması gerektiğine değinmiş. İslamiyette milliyetçiliğin yerine değindiği kısımların benim açımdan tatmin ve ikna edici olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında bazı incelemelerde okuduğumun aksine eserin dili