Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BRAVE - Disney PİXAR (2012)

"Kaderimiz içimizde yaşıyor, onu görecek kadar cesur olmamız yeter…" Vizyona girdikten 6 yıl sonra nihayet Brave’i dün gece izledim. Brave, Pixar animasyonlarının o alışık olduğumuz orijinal hikayelerden biraz uzak. Bu durum, vizyona girdiği 2012 yılında Wall-e, Up gibi mükemmel yapıtlar görmüş olan izleyiciyi bir nebze hayal kırıklığına uğratmış olsa da, sonraki yıllarda Big Hero, Zootopia ve benim favorim Boss Baby ile sarsılan imajını yeniden toparladı. Aslında Brave hikâye bazında istenileni karşılayamamış olsa da– bu fikir daha önce çıtanın çok yükseklere çıkmış olmasından da kaynaklanıyor olabilir- teknik anlamda kusursuz. Karakterler, karakterlerin zamana göre değişimleri, mekanlar, sesler… tamamıyla özenle işlenmiş. Bu anlamda animasyon tam bir görsel şölen tadında… Brave’in hikayesi, Prenses Merida'nın kendi kaderini yazmaya karar vermesiyle başlıyor. Ancak Merida'nın bu kararı annesi Kraliçe Elinor

GENÇ WERTHER'İN ACILARI - JOHANN WOLFGANG VON GOETHE

  Werther'in mi acıları ? Lotte'nin hayatına giren erkekler arasında en şanslısı Werther belki de. Ya Albert'in yerin de olsaydı ? Düşünün, nişanlınızı bırakıp bir süre başka bir yere gitmeniz gerekiyor ve geldiğinizde nişanlınızı daha önce hiç görmediğiniz bir adamla arkadaş olmuş olarak buluyorsunuz. Üstelik bu adamın sevdiğiniz kadına karşı bir ilgisi var. Evleniyorsunuz. Ama bırakın adamın hayatınızdan çıkmasını evinizden çıkmıyor ki! Yakıştırmak, kabullenmek   istemiyorsunuz ama karınızın da bu herife ilgisi olduğu fikri aklınızı kemiriyor... Ee sonra bir de Lotte'ye olan aşkından deliren o genç adam, ona da çok üzüldüm ben. Üstelik Lotte'nin adamdan haberi dahi olmadı ! Ben niye böyleyim ki?  Kitaplarda, dizilerde, filmlerde hep yan karakter üzerinden bakırım hikayeye -elimde olmadan-.. Esas kız değil de esas kızın en yakın arkadaşının hikayesi üzerinde düşünürüm. Neyse biraz da Werther üzerinden bakmaya çalışayım olaya. Bence Werther'in en büyük