Geçtiğimiz aylarda uzaklardan bir arkadaşım ziyaretime gelmişti. Bu ziyaret günlerinden birin de akşam üzeri şehrin eski sokakları arasın da bir gezintiye çıktık. Çocukken sık sık geçtiğim bu sokakları bir turist edasıyla adımlarken yeni restore edildiği her halinden belli olan bir konak ilişti gözümüze, üstelik kapısı da ardına kadar açık. Yaklaştığımız da anladık ki konak Kültür ve Turizm Başkanlığının bir şubesi olarak hizmet vermeye başlamış. Dilimizde bir kaç broşür almak bahanesi ve aklımızda konağın içini de görmek niyeti ile girdik kapıdan içeri... Konaktan çıktığımızda ise damağımızda taze çayın kekremsi tadı ile elimizde bir çanta dolusu broşür, şehrin eski fotoğraflarının olduğu bir albümü ve arşivlerinden bizler için seçtikleri ikide kitap vardı. kitaplardan biri Sezai KARAKOÇ'a diğer ise Nuri PAKDİL'e aitti. İşte bu kitabın nasibime düşmesi de bu şekilde oldu. Uzun bir süre kitaplığımda boy gösterdikten sonra, nihayet okumaya karar verdim.
Nuri Pakdil'in okuduğum kitaplarında bahsi geçen olaylar için kendi fikiri çerçevesinden yaptığı çözümlemelerin çoğuna katılmışımdır. Yazarın 13 yılda ortaya çıkardığı bu üç kitaplık seri genel olarak, 100 yıldır yabancılaştırıldığımız öz benliğimize dönüşümüz için yazılmış denemelerden oluşuyor. Serinin son kitabı 27 denemeden oluşmakla birlikte yazar özelde 'Edebiyat Dergisi'ne yapılan eleştirilere cevaplar verip genelde ise davasının kültürel ve sanatsal olarak nasıl var olduğundan bahsediyor. Kitabına da şöyle başlıyor yazar "Yaşasın; karşıanamalcı, karşı sömürgeci, öğretisel, tarihsel, özgürlükçü, ilerici, tek değerin 'emek' olduğunun bilincini harlı bir ateş gibi tüm insanlara duyumsatmayı amaç edinen ışıklı çizgimiz, konumumuz!" Kitaptaki başka bir denemede ise fikri ve dini olarak daha da derine inerek şunları söylüyor "İslam öğretisi, sürekli olarak, zulme karşı, tüm haksızlıklara karşı insanın başkaldırmasını ilkeleştiren temel görüşlerle doludur. Gerekli olan 'dinsel değerle' İslamcı yaklaşımlara bakabilmektir." Ve hedefe ulaşmak içini çizdiği yol haritasının ilk adımını da şöyle anlatıyor yazar "...bağımsızlığa dışsal davranışlarla değil içsel birleşimlerle ulaşılabilinir ancak kurtarmamız gereken ilk yurt içimiz, iç dünyamız, kimliğimiz."
Ayrıca Nuri PAKDİL için dikkatimi çeken bir diğer hususta başlık atma yeteneği, her zaman etkili bir başlık atabilmenin yazabilmek için lazım olandan daha farklı bir yetenek gerektirdiğini düşünmüşümdür. Nuri Pakdil ise sadece kitapları için seçtiği isimlere bakılarak dahi görülebilir bir yeteneğe sahip. Son olarak 'BIAT III'ün ilk defa 1981 yılında yayımlandığını ve yazarın toplamda yayınlanan 29 kitabı olduğunu ekleyebilirim.
Selametle..
Yorumlar
Yorum Gönder