Alanı pişman etmeyen , derdi olana tasasını unutturan, okuruna sesli kahkahalar attıran, vakit harcayana iyi ki dedirten bir anı kurgusu '' Mahalleden Arkadaşlar''. Hala sokakta oynayan çocukların, komuşuluk ilişkilerinin, mahalle olma ruhunun olduğu doksanlı yılları anlatıyor bize yazar. Yazarın samimi dili öylesine sarıyor ki sizi kitabı her elinize aldığınız da eski bir dostla geçmişi yad ediyormuş hissine kapılıyorsunuz. Ve bu sohbet çoğunlukla güldüren ama yer yerde büyümüş olmanın verdiği kederinde hakim olduğu bir sohbet oluyor. Aslın da ben kitabı okumadan önce hakkında güzel şeyler duymuş ve bir çok arkadaşımdan tavsiye olarak almıştım ama 'bir kitap ne kadar güldürebilir ki' den öteye de geçmiyordu düşüncem. Nihayet okumaya başladığımda daha ilk sayfasından anlamıştım beni güldüreceğini, gerçi yazarı göz önünde bulundurulduğunda neden böyle bir fikre kapıldığımda anlaşılır gibi de